24 Haziran'da yapılacak olan genel seçimlerle ilgili, Ak Parti'nin milletvekili adayları listesi Türk Dünyasına gönül vermiş kimseler üzerinde adeta hayal kırıklığına yol açmıştır. 15 Temmuz'dan sonra milliyetçi söylemleri öne çıkaran ve Türk Milleti, Mustafa Kemal, Türk Dünyası gibi kavramları daha sık telaffuz etmeye başlayan Ak Parti yöneticileri, 24 Haziran seçimlerinde aday adayı olan ve Türk Dünyası konusunda uzman pekçok aydın ve kanaat önderine listelerde yer vermeyerek ,Türk Dünyası gerçeğini önemsemediğini bir kez daha göstermiştir.
Bu seçimlerde göze çarpan önemli isimlerden biri Kafkasya Üniversiteler Birliği Başkanı ve Ardahan Üniversitesi'nin Kurucu Rektörü Prof.Dr. Ramazan Korkmaz olmuştur. Prof.Dr. Korkmaz, Ardahan gibi mahrumiyetler şehrinde muhteşem bir üniversitenin mimarı olmuştur. Akademi dünyasının en saygı isimlerinden biridir. Rusya Federasyonu'ndan İran'a, Azerbaycan'dan Kazakistan'a kadar Avrasya, Kafkasya ve Ortadoğu bölgesinde güçlü dostluk bağları kuran gerçek bir Türk bilgesidir. Ardahan halkında ciddi karşılığı vardır. Onun Meclis'te olması hem Ardahan, hem Türkiye, hem de Türk Dünyası açısından ciddi bir kazanç olacaktı. Fakat ülkemizde çok etkin olan Barzani lobisi Prof.Dr. Ramazan Korkmaz hocaya geçit vermemiştir.
Bir diğer önemli isim, Azerbaycan ve Moldova'da gönüllerde taht kuran duayen Büyükelçi Hulusi Kılıç'tır. Hulusi bey Ermenistan sınır kapısıyla ilgili tartışmaların olduğu dönemde, müthiş bir diplomatik başarı göstererek Türkiye ile kardeş Azerbaycan arasındaki gerginliği sona erdiren tecrübeli bir devlet adamıdır. Görev yaptığı Azerbaycan ve Moldova'da insanların müthiş sevgisini ve saygısını kazanmış mütevazi bir gönül insanıdır. Memleketi Tokat'tan aday adaylığı başvurusunda bulunmuş ama ne yazık ki, Hulusi beyin önü de bazı lobiler tarafından kesilmiştir. Bir diğer önemli isim ise; 30 yılı aşkın bir süredir Türk Dünyasıyla Türkiye arasında gönül köprüleri kuran tanınmış gazeteci ve aynı zamanda İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı ve Dünya Karapapak Türkleri Birliği Başkanı Seyfullah Türksoy'dur. Türksoy, yıllardan bu yana yaptığı televizyon programlarıyla Türk Dünyası gerçeğini hafızalara kazımış bir gönül elçisidir. Türk coğrafyasını çok iyi bilen, güçlü dostluk köprüleri kuran gerçek bir kanaat önderidir. Gerçekleştirmiş olduğu kurultay, çalıştay ve sempozyumlarda hem Türkiye'nin hem de Türk dünyasının renklerini buluşturmayı başarmış bir aksiyon ve misyon insanıdır. Şimdiye kadar çok sayıda devlet başkanıyla röportajlar yapmış, bilinmeyen Türk boylarını ekranlara taşımış, mazlum soydaşlarımız için maddi manevi her türlü faaliyetlerde öncü olmuştur. Üzülerek gördük ki, hem Türkiye'de ve hem de Türk Dünyasında çok önemli karşılığı olan Seyfullah Türksoy da bazı lobilerin ayak oyunlarına maruz kalmıştır. Türkiye'nin Türk Dünyasıyla ilişkilerinin hergeçen gün önem kazandığı bu süreçte, bu konuda çok önemli misyon üstlenmelerini beklediğimiz insanların önünün kesilmesi üzüntü vericidir. Kaybeden ise Türkiye olmuştur.
Gerçekçi bir tespit yapacak olursak; Ak Parti yönetimi, İslam dünyasından beklediği desteği bugüne kadar asla bulamamıştır. Afrika'nın bazı yoksul ülkelerini ve Katar, Pakistan gibi birkaç ülkeyi saymazsak, bugün İslam dünyası hudutlarında yer alan ülkelerle Türkiye arasında, beklenen dostluk, kardeşlik ve işbirliği istenen seviyede değildir. Tam tersine başta Mısır ve Suudi Arabistan olmak üzere pekçok İslam ülkesiyle ciddi sorunlarımız da oluşmuştur. Avrupa ülkeleri ve Amerika ile münasebetlerimizde ise soğuk rüzgarlar esmektedir. 25 Kasım 2015 tarihinde yaşanan uçak kriziyle birlikte gerilen Türkiye-Rusya ilişkileri ise son zamanlarda kısmen düzelmiş olsa da, Rusya'nın Ortadoğu, Orta Asya ve Kafkaslara yönelik stratejik hedefleri Türkiye'nin çıkarlarıyla çelişmektedir. Bu durumda Türk Cumhuriyetlerinin önemi daha fazla artmaktadır. Türk Cumhuriyetleri, mevcut kardeşlik bağlarımızın yanısıra zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla oldukça büyük önem arzeden ülkeledir. Kardeş ülkelerimiz Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan petrol, doğal gaz, altın, uranyum, çinko, kömür, mermer gibi yeraltı ve yerüstü kaynaklarının yanısıra zengin tarım ve hayvancılık potansiyeliyle de pekçok ülkenin iştahını kabartmaktadır. Son yılların en önemli gelişmesi ise kuşkusuz Özbekistan'la Türkiye arasındaki dostluk ve işbirliğinin yeniden başlamasıdır. Bu durum Türk Cumhuriyetleri arasında dilde, fikirde, işte birlik adına heyecan verici güzel bir gelişme olmuştur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özbekistan ziyareti bu bakımdan çok önem taşımaktadır. Erdoğan'ın son dönemde Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilere daha fazla önem vermesi, yakın ve uzak vadeli stratejilerin belirlenmesi bakımından önemlidir. Mecliste Türk Dünyası konusunda uzman isimlerin bulunması bu bakımdan zaruret arzetmektedir. Ancak, aday listelerinin belirlenmesi sürecinde bu konunun ihmal edildiği ya da bazı lobilerin ayak oyunlarının galip geldiği göze çarpmaktadır. Şimdiye kadar hamasi nutuklarla ve bilgisiz kimselerin inisiyatifiyle yürütülen Türk Dünyası ilişkilerinin daha sağlıklı zeminde sürdürülebilmesi açısından, bu alanda akil adam niteliğini taşıyan uzman ve duayen isimlerin TBMM'de ve bürokraside görev alması zaruret haline gelmiştir.
Ne yazık ki, Ak Parti bu konuda yıllardır sürdürdüğü ihmaller ve yanlışlar zincirine bir yenisini daha eklemiştir. Barzani lobisinin etkin olmadığu, Türk Dünyasının öneminin daha fazla anlaşıldığı yeni bir Meclis ruhunun oluşması temennisiyle, 24 Haziran seçimlerinin hayırlı olmasını temenni ederim.
Dr. Aybek Süleymanov